31 Aralık 2010 Cuma

Super bi yıl bu yıl!

Nefis bir ajans partisiyle başladı kutlamalar... Dun akşam tam takım Otto Sofyalı'daydık... Oyle cok eglendik ki anlatamam... Ben biraz fazla eglenmişim herhalde ki gecenin yıldızıydın gibi yorumlar aldım :)

Kutlamalara bu akşam evde devam edecegiz ama içki yok :) Sonra zaten benim bekarlığa veda, düğün falan. çok neşeli bir başlangıç yapıyoruz seneye, inşallah hep boyle gidecek.

İremcigim, canım dostumun bebişi olacak sonra... Kutlamalara devam... Hep iyi haberler alalım... Şans sağlık ve bereket dolu bir 2011 bizi bekliyor. Herkese sevgiler, iyi seneler...

30 Aralık 2010 Perşembe

BİFO ve Fazıl Say

Uzun zamandır müşterimiz olan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) reklam yazarılığını bu yıl ben yapmaya başladım... Cok keyifli bir kampanya çalışma surecinden sonra fikirlerimiz gerçege dönüştü, ilanlara, program kitapçıklarına yerleşti... Konserler arasında biri fazlasıyla ilgimi cekiyordu, gun geldi çattı, sevgilimle beraber gitme şansını yakaladık. Lütfi Kırdar'da gerçekleşen Fazıl Say konseriydi bu... Güral Aykal'ın şef olduğu konserin ilk bölümünde Rapsody in blue idi. Blues'un klasikle bulustugu bu eser tam fazıllıkmış. Piyanoyu konusturdu. Kendimizden geçtik. Bis olarak ilk bolumu Summer Time'la kapadı... İkinci bolumde ise Fazıl 2 senede tamamladığı İstanbul Senfonisi'ni bizim gibi koltuklardan dinledi... BİFO'nun muhteşem seslerine bu eserde doğu çalgıları eşlik etti. Fazıl resmen döktürmüş. Herkese bir yerlerden bulup dinlemesini oneriyorum. Her parçası ayrı bir etki yarattı üzerimizde. Kimi hüzünlü, kimi umutlu, kimi korkutucu. İstanbul'u anlatmış ne de olsa, içinde tüm duygular vardı. Ufuk ve ben ara ara birbirimize  bakıp ne kadar muhteşem bir şey dinliyor oldugumuzu hatırlattık birbirimize. Üstelik bu dinleti Türkiye prömiyeriydi. Tarihi bir ana şahitlik etmiştik yani...

15 Aralık 2010 Çarşamba

Mimlendim, mimledim...


Kitap kurdum, canım Kitap Denizi beni bi güzel mimlemiş... Konu tabii ki kitaplar... Kitaplığınızın önüne gidip, elinizin gittiği bir kitabı rastgele seçip 55. sayfadan dilediğiniz bir paragrafı yazıyorsunuz.

Benim de elime bir süre önce severek okuduğum Brida geçti. Buyrun birlikte 55. sayfaya gidelim:
"Ama-tıpkı yaşamın yolu gibi-büyünün yolu da her zaman gizemin yolu olacaktır. Öğrenmek demek, hakkında hiçbir şey bilmediğin bir dünyayla ilişki kurmak demektir. Öğrenmek için alçakgönüllü ve saygılı olman gerekir."
Ben de sevgili irem'i mimliyorum... İremcim bakalım senin kütüphanenin raflarından neler dökülecek...