20 Nisan 2010 Salı

Seni seçtim güneş kartı!

Dunku yazim icin sectigim gunes kartinin anlamina bugun baktim. Karsima tarot destesinden cikip gelen bu kartin anlami cok hos. Hicbir sey tesaduf degilse bu kartin da yoluma cikmasi tesaduf olamaz degil mİ?



Güneş kartı Kahramanın Yolculuğu'nun Dönüş Eşiğini Atlama/Yeniden Doğuş aşamasının üçlü kart grubunun (Güneş - Mahkeme - Dünya) birinci kartıdır.

Güneş kartındaki çocuk yolculuğun başında karşılaştığımız Joker’dir. Her ikisinde de saflık vardır ama bu saflık Joker’de toyluk, Güneş’te ise bilgelik, sadelik ve tevazu içerir. Kahramanın dönüşümü gece ile başlamış, sabah ile sona ermiştir. Şimdi yeniden doğma görevini tamamlayabilir. Bu her ne kadar başladığımız yere geri dönüş gibi görünse de buraya dönüşülerek gelinmiştir ve bunun kısa yolu yoktur. Jung’un dediği gibi “Bütünlüğe giden doğru yol kaçınılmaz dolambaçlardan ve yanlış dönüşlerden oluşur. Düz gitmeyen, yılan gibi olan, karşıtlıkları birleştiren uzun bir yoldur, bize Hermes’in Asası’nı (hekimliğin simgesi) hatırlatır, labirente benzer kıvrımlarında ve dönüşlerinde dehşet hiç de eksik olmaz.”

Güneş kartı kendimizi tümüyle kabul ettiğimiz bir noktada olduğumuzu gösterir. Davranışlarımızın sonuçlarını kabul etmiş, fazla katı olan kimliğimize döverek şekil vermişizdir ve yarının değişebilecek şartlarına uymaya da hazırızdır. Kendimizi sevmeyi öğrendiğimiz için hayatı da severiz ve yaşam doluyuzdur. Ve başkalarına da değer verir, onları da severiz. Dışarıya neşe ve sıcaklık yansıtırız. Burada gençlik vardır ama gelişmemişlik yoktur, aksine bir insanoğlu olarak sorumluğumuzu kavramışızdır.

Zayıf noktalarımızı ve hâlâ keşfedilmemiş yersiz ve kötü özelliklerimiz olduğunu bilir, kabul ederiz. Başkalarından gelen aşağılayıcı tavırlar bizi rahatsız etmez ve kendimizi saldırıya uğramış gibi hissetmeyiz. Bir eleştiri geldiğinde gerçeklik payı barındırıyorsa bunu görür, gereğini yaparız. Tartışmalarda daha dengeliyizdir ve kendimizi zayıf konuma sokmaya yönelmeyiz.

Güneş sürecinde içsel gücümüz sayesinde hem ayağa kalkacak ve kendimizi ortaya koyabilecek durumdayızdır, hem de başkalarına yer açarız, çünkü artık kendimizi ispat etmeye ihtiyacımız yoktur. Yaşamı memnuniyetle başkalarıyla paylaşırız. Şöhret ve onurlandırma gibi şeyler gelirse hoşgeldin deriz, ama gelse de olur gelmese de. Eğer kendimizi ifade etme şansımız yoksa, ki şimdi istediğimiz budur, bunların ne kadar sığ şeyler olduğunu ve ne kadar çok vecibesi olduğunu biliriz. Dolayısıyla yalnızca kendimiz olabildiğimiz için mutluyuzdur ve bizim için başka bir şey olmasa da olur deriz.

Hiç yorum yok: